Ducale`de "Uzun İnce Bir Yoldayım"
Soğuk sayılmayacak bir sonbahar akşamı, restoran Ducale'nin dışardan
da hemen seçilebilen iç atmosferi davetkarca, bahçe az ışıklandırılmış,
kimse yok, bir köşede şarıl şarıl şu akıyor. Ana cadde kenarında ama çit
ve ağaçlarla nerdeyse ayrı gibi. Akan trafik artık rahatsız etmiyor. Ara sıra
göze çarpan canlı sarı renkli yapraklar olgun bir sonbaharın habercisi.
Girişte solda siyah saçlı bir kadın masadaki son hazırlıklarını yapıyor..
Biraz da heyecanlı gibi. Esin Tekige Hanımın 18 yıldır çıkardığı gözünün
nuru "ARI" nin yemek daveti.
Misafirler peşpeşe geliyorlar: Konsoloslar Selçuk Eke, Okan Başaran,
Selim Çukurkaya, Münih Emniyet Teşkilat Başkanlığının Basın sözcüsü
Wolfgang Wenger... Gülümseyerek selamlaşmalar. Wolfgang Wenger'de bir hafıza ...
"Sizinle tanışıyoruz" diyor ve 5 yıl önceki Heide Volm'daki dernek gecesinde
horon oynayan folklor ekibimizi övüyor. Bu fırsatı değerlendirerek
kendisini ve yeni atanan Şefi Hubertus Andrä beyi 25.12.2013 `te
yapacağımız geceye davet ediyorum. Ardından Sezai Toka Bey beliriyor o
güleç babacan yüzüyle, dini kıyafetiyle gelen ortodoks kilisesi rahibi bay
Malamoissis´le sarılıyorlar samimice. Uzun zamandır tanışıyorlar,
nihayetinde Sezai bey de 23 yıl Mehmet Akif Camii Derneğinin başkanlığını
yapmış ve halen onursal başkanı. Bünyamin İdris`le beraber girişte sohbet
devam ediyor. Kadife sesli Şükrü Akçelik, yeni atanan Münih Polis
Teşkilatı Başkanı bay Hubertus Andrä beliriyorlar. Beyaz gömleğiyle
akşamın şerrine meydan okur gibi Dr. Vural Ünlü ve her zamanki gibi
sempatik, aktif adımlarıyla bir gram fazlası olmayan sevgili Dr. Necdet Bulut. Gelenleri karşıladıkça Esin Hanım`ın yüzü bir başka gülümsüyor,
gerilim tamamen düşmüş gibi. Bu yemek davetini nihayet 10 günde
hazırlamış.. Başkonsolosumuz zarif eşi Julide hanımla, dinamik adımlarla
salona girince herkes ayağa kalkıyor. Kalan 3 sandalye de KVR (Münih
Şehir İdaresi Başkanı Dr. Blume -Beyerle, 2. başkan bayan Claudia Vollmer
ve Münih 3. Belediye Başkanı bay Hep Monatzeder yerlerini alıyorlar.
Ismarlamalar serice, büyük tabaklarda zengin Akdeniz aperatifleri, ardından esas yemekler ısmarlanıyor. Yanyana düştüğümüz bayan
Vollmer`le konuşurken saldırgan bir şekilde tabağımı dolduruyorum. Genç,
30`larında bir delikanlı gitariyle hoş bir müzikle eşlik ediyor (Nazım Nas).
Esin hanımın bitmeyen direktifleriyle Avrupa Haber muhabiri Turan Kaya
her nefesinde bir resim çekiyor.
Bir mikrofon da ayarlanmış, herkes davete teşekkürünü belirtip Esin
Hanım`ın dergisi ARI'nın 18. yılını kutluyor. Her konuşmanın akabinde daha
da güleç yüzler.. Ana yemek gelince çok az aperatif alan Selim beyi
anlıyorum. Balık, et, pizzalar...Cep telefonundan bir almanca şarkının
sözlerini bulan Münih Şehir İdaresi Başkanı Dr. Blume- Beyerle'nin Esin Hanımı kıramadığı için söylediği bir şarkıya almanlar bayağı aktif, bizler biraz
fransız kalarak dudak hareketleriyle eşlik ediyoruz. Soğukça ve durgun
görünen Blume-Beyerle bey meğer nasıl da gülecmis. Münih'in 18 yıldan
beri 3.Belediye Başkanı bay Monatzeder`in müzikle aşinalığı ara
taksimlerinden belli. Sayın Başkonsolosumuz da Esin hanıma hayır
diyemiyor ve Nazım Nas`ın gitarını alıyor.. Hayde, Nazım`ın kavalıyla eşlik
edilen gitar harikalar yaratıyor. Ben bayan Vollmer`e Aşık Veysel`i ve
türkülerini anlatıyorum; bende böyle CD-ler var dinliyorum diyor. O yanık
Anadolu kokan kaval sesi beni gençliğime götürüyor. Tarla bahçe işlerini sevmediğim için lise ikiye kadar yazları evimizin 8-10 baş hayvanıyla
çobanlık yapıp hergün bir eşşek yükü odunla eve geldiğim yıllar geçti
gözümün önünden. Orman işinden dönen ağabeyimin kaval çalışını
hatırladım. Birde 99 depreminde büyük bir acıyla onu kaybedişimiz CIZ ettirdi yüreğimi. Babamızı kaybetmiştik sanki, e tabii baba hep gurbette
olunca o 6 kardeşe ağabeyim babalık yapardı. Birden masanın solundaki
konsoloslarımız gür sesleriyle türküye giriş yapıyorlar: "Uzun ince bir
yoldayım..." Ankara Sivas treni bol dumanıyla yoluna yatıyor, kıvrım kıvrım
Anadolu'nun nerdeyse üçte birini sulayan Kızılırmağı selamlayarak
Şarkışla'ya yönelir gibi.. O acı hatıralardan uyanıp türküye eşlik ediyorum .
Karın doyunca benim sesim bile fena değil...
Ne zaman saat 23.00'u geçmiş anlayamadık bile. Vedalaşan herkes Esin
Hanım`ı birdaha kutluyor, övüp başarılar diliyor. "Sen bizimsin, devam bu
biraz da acımasız Medya Dünyasında (Kurtlar sofrasında)". Davetlileri
birbiri ardisira uğurlarken dikkatimizi çekti. Yabancılar
Dairesi de bünyesinde olan Münih Şehir İdaresi gibi koca bir makamın başkanı olmasına rağmen
Dr. Blume-Beyerle beyin üstünde gerektiğinde mavi ışıklı, dönen lambası
olan gayet mütevazi ve küçük bir arabası olduğuna şahit oluyoruz.
Vedalaşıp herkes arabasına yöneliyor, bu kadar yemeğin üstüne aslında
bir saat yürümek lazım ama yarın gene iş günü. Arabanın camına düşen
birkaç yaprağı yere itekleyip yola çıkıyoruz. 21.10.2013 Münih...
Süleyman Aydın
Mak. Müh.,
Münih Trabzon ve Karadeniz Derneği Başkanı